Yildiz
New member
Statik Düşünce: Beyin Donmuş, Çözüm Arayışında!
Merhaba forumdaşlar!
Bugün, biraz zihin egzersizi yapalım dedim ama sizi sıkan, kafa karıştırıcı teorilerle değil! Hayır, bu sefer işin içine biraz eğlence koyalım. Hepinizin karşılaştığı, belki de içinden geçtiği, ama çoğu zaman "Hadi ama, bu ne ya!" diye iç geçirdiği bir durumdan bahsedeceğiz: Statik düşünce. Hadi bakalım, kafalarımızda tıkanan, çözüme ulaşamayan düşünceleri bir güzel çözüp, gülelim!
Statik Düşünce: Düşünmek mi, Donmak mı?
Öncelikle, statik düşünce ne demek? Kısaca, bu, beynin ‘yolda’ olduğunu düşünürken bir türlü ilerleyememesi hali! Bir çeşit mental tıkanıklık, yani. Beynin “Hadi bakalım, yeni bir çözüm bul, düşün ve yarat!” komutunu duyduktan sonra yanıt olarak… “Beynim şu anda donuyor, biraz sabır lütfen.”
Düşüncelerinizin içinde bir karışıklık yaratıp, “Bir adım atmaya ne dersin?” diye seslendiğinizde, beyninizin size verdiği cevap şudur: “İçimden hiçbir şey geçmiyor.” Hani böyle bir arkadaşınız vardır ya, konuşuyorsunuz, o da size bakıyor ama yüzünde “Bende de bir şey yok, ses gelmiyor!” ifadesi var. İşte bu, statik düşüncenin ta kendisi!
Erkekler, genellikle çözüm odaklıdır. Her şeyin bir çözümü vardır, diyorlar. “Hadi ama! Problemi tespit et, çözüm önerisini getir!” mantığıyla hareket ederler. Beyninizin donması onların gözünde tam bir felaket! Eğer sıkıştığınız bir anda sadece “Ya ne yapacağız şimdi?” diye düşünen bir kadın varsa, erkek hemen çantasından çıkaracağı “Strateji Planı”nı ortaya koyar: “İlk adım şöyle, ikinci adım böyle, kriz tespiti şu şekilde yapılır…” Hatta, büyük ihtimalle bir de slide hazırlamaya başlar! (Bu arada, not: Eğer erkek arkadaşınız böyle biri değilse, muhtemelen “statik düşünce”yi fazlasıyla yaşıyor demektir.)
Kadınlar ise, biraz daha empatik ve ilişki odaklıdır. Beyinlerinde her zaman çözüme ulaşmaktan önce, “Hangi duygular bu düşünceyi tetikliyor?” gibi sorular dönmeye başlar. Amaç yalnızca çözüm değil, aynı zamanda o çözümün duygusal yönden de uyumlu olmasıdır. "Hadi ama, kafanda bir çözüm var mı?" dediğinizde, "Evet, ama bir saniye, önce o çözümün nasıl hissettirdiğine bakalım." İşte, bu da işin ilişki yönü! Yani statik düşünce kadınlara göre sadece “Çözümdeki his”tir.
Kısaca, kadınlar için beynin donması, aslında "birini düşünmek". Hani, çözüm bulmayı beklerken insan, en azından o çözümü hangi duygularla yapacağını düşünmeyi tercih eder. Çözüme ulaşmak belki bir adım geriye gitmek gibidir, ama duygusal dengeyi kurmak için birkaç ekstra saniye gereklidir. Çözüm bulduğunda da -işin en güzel kısmı- mutlaka partnerini yanına alır ve “İşte çözüm! Ama, bak, senin duyguların da önemli!” diyerek mutlu bir şekilde birlikte çözüme ulaşırlar.
Statik Düşünce: Bir Erkek ve Bir Kadın Arasında Ne Olur?
Düşünce tıkanıklığını bir ilişki üzerinden düşünelim. Bir erkek ve bir kadın (tamamen hayali bir senaryo, bence hepiniz bunu yaşamışsınızdır!) derin bir problem üzerinde konuşuyorlar.
Erkek: “Hadi, bir çözüm önerisi yapalım!”
Kadın: “Ama önce sen nasıl hissediyorsun? Çözümde duygusal bir bağ kurmamız gerek.”
Erkek: “Duygusal bağ mı? Duygusal bağla çözüm mü olur? Hadi çözüm önerisi, hadi çözüm önerisi!”
Kadın: “Bence önce şunu düşünmemiz gerek: Bu problem gerçekten bizim hislerimizi etkiliyor mu? Hangi duygularla ilerlemeliyiz?”
Erkek: “Yine mi duygular?!” Beyni donma noktasına gelir.
İşte burada statik düşünce devreye giriyor. Kadın çözüm önerisini bir kenara bırakıp, “Duygusal çözüm” arayışına girerken, erkek çözüm odaklı düşüncelerle ilerlemeye çalışıyor. Fakat, çözüm değil, sadece düşünce "yapışıyor". Zihinsel bir fren oluyor. “Statik düşünce” anı işte bu!
Statik Düşünceye Karşı Savaş: Çözüm Buldum, Kapanış!
Sonunda, statik düşünceyi aşmak mümkün mü? Evet, tabii ki! Ama bunun yolu biraz yaratıcılıktan ve birkaç gülüşten geçiyor. Öncelikle, karşınızdaki kişinin statik düşüncesini fark etmek, çözüm arayışında “bir adım geri atmak” ve sonra çözüm önerisini gülümseyerek sunmaktır. Beyin, gülümseme ile gevşer ve fikirler daha hızlı akmaya başlar!
Bir diğer yöntem ise, küçük bir kahkaha, takılmalar ve birbirinize absürd çözümler önermek. “Haydi, gel bir çözüm önerisi olarak herkesin dondurma yemesini sağlayalım!” diye bir fikir ortaya atıldığında, belki bu fikir biraz saçma olabilir ama, akış başlar! O kadar saçma çözümler genellikle yeni ve yaratıcı düşüncelerin kapısını açar.
Siz Statik Düşünceyi Aştığınızda Neler Oldu?
Statik düşünceyi aşmak, o kadar da zor değil! Ama bazen beynimizin donma anlarında eğlenceli çözüm önerileri de geliştirebiliyoruz, değil mi? Gerçekten, bunun üzerine bir çözüm öneriniz veya gülümsemenizi açığa çıkaracak bir hikayeniz varsa, lütfen hemen yazın! Kadın ve erkek arasındaki o “duygusal çözüm” ve “pratik çözüm” mücadelesini nasıl çözdünüz? Ya da hiç donmuş bir düşünceyle sabah uyandığınızda, kahvaltı yaparken aklınıza “Vay be, çözüme giden yol ne kadar basitti!” dediniz mi?
Hadi forumdaşlar, herkesin statik düşüncelerine biraz eğlence katmaya ne dersiniz? Yorumlarınızı bekliyorum, bakalım çözüm odaklı mı, ilişki odaklı mı, yoksa sadece kahkahalarla mı ilerleyeceğiz?
Merhaba forumdaşlar!
Bugün, biraz zihin egzersizi yapalım dedim ama sizi sıkan, kafa karıştırıcı teorilerle değil! Hayır, bu sefer işin içine biraz eğlence koyalım. Hepinizin karşılaştığı, belki de içinden geçtiği, ama çoğu zaman "Hadi ama, bu ne ya!" diye iç geçirdiği bir durumdan bahsedeceğiz: Statik düşünce. Hadi bakalım, kafalarımızda tıkanan, çözüme ulaşamayan düşünceleri bir güzel çözüp, gülelim!
Statik Düşünce: Düşünmek mi, Donmak mı?
Öncelikle, statik düşünce ne demek? Kısaca, bu, beynin ‘yolda’ olduğunu düşünürken bir türlü ilerleyememesi hali! Bir çeşit mental tıkanıklık, yani. Beynin “Hadi bakalım, yeni bir çözüm bul, düşün ve yarat!” komutunu duyduktan sonra yanıt olarak… “Beynim şu anda donuyor, biraz sabır lütfen.”
Düşüncelerinizin içinde bir karışıklık yaratıp, “Bir adım atmaya ne dersin?” diye seslendiğinizde, beyninizin size verdiği cevap şudur: “İçimden hiçbir şey geçmiyor.” Hani böyle bir arkadaşınız vardır ya, konuşuyorsunuz, o da size bakıyor ama yüzünde “Bende de bir şey yok, ses gelmiyor!” ifadesi var. İşte bu, statik düşüncenin ta kendisi!
Erkekler, genellikle çözüm odaklıdır. Her şeyin bir çözümü vardır, diyorlar. “Hadi ama! Problemi tespit et, çözüm önerisini getir!” mantığıyla hareket ederler. Beyninizin donması onların gözünde tam bir felaket! Eğer sıkıştığınız bir anda sadece “Ya ne yapacağız şimdi?” diye düşünen bir kadın varsa, erkek hemen çantasından çıkaracağı “Strateji Planı”nı ortaya koyar: “İlk adım şöyle, ikinci adım böyle, kriz tespiti şu şekilde yapılır…” Hatta, büyük ihtimalle bir de slide hazırlamaya başlar! (Bu arada, not: Eğer erkek arkadaşınız böyle biri değilse, muhtemelen “statik düşünce”yi fazlasıyla yaşıyor demektir.)
Kadınlar ise, biraz daha empatik ve ilişki odaklıdır. Beyinlerinde her zaman çözüme ulaşmaktan önce, “Hangi duygular bu düşünceyi tetikliyor?” gibi sorular dönmeye başlar. Amaç yalnızca çözüm değil, aynı zamanda o çözümün duygusal yönden de uyumlu olmasıdır. "Hadi ama, kafanda bir çözüm var mı?" dediğinizde, "Evet, ama bir saniye, önce o çözümün nasıl hissettirdiğine bakalım." İşte, bu da işin ilişki yönü! Yani statik düşünce kadınlara göre sadece “Çözümdeki his”tir.
Kısaca, kadınlar için beynin donması, aslında "birini düşünmek". Hani, çözüm bulmayı beklerken insan, en azından o çözümü hangi duygularla yapacağını düşünmeyi tercih eder. Çözüme ulaşmak belki bir adım geriye gitmek gibidir, ama duygusal dengeyi kurmak için birkaç ekstra saniye gereklidir. Çözüm bulduğunda da -işin en güzel kısmı- mutlaka partnerini yanına alır ve “İşte çözüm! Ama, bak, senin duyguların da önemli!” diyerek mutlu bir şekilde birlikte çözüme ulaşırlar.
Statik Düşünce: Bir Erkek ve Bir Kadın Arasında Ne Olur?
Düşünce tıkanıklığını bir ilişki üzerinden düşünelim. Bir erkek ve bir kadın (tamamen hayali bir senaryo, bence hepiniz bunu yaşamışsınızdır!) derin bir problem üzerinde konuşuyorlar.
Erkek: “Hadi, bir çözüm önerisi yapalım!”
Kadın: “Ama önce sen nasıl hissediyorsun? Çözümde duygusal bir bağ kurmamız gerek.”
Erkek: “Duygusal bağ mı? Duygusal bağla çözüm mü olur? Hadi çözüm önerisi, hadi çözüm önerisi!”
Kadın: “Bence önce şunu düşünmemiz gerek: Bu problem gerçekten bizim hislerimizi etkiliyor mu? Hangi duygularla ilerlemeliyiz?”
Erkek: “Yine mi duygular?!” Beyni donma noktasına gelir.
İşte burada statik düşünce devreye giriyor. Kadın çözüm önerisini bir kenara bırakıp, “Duygusal çözüm” arayışına girerken, erkek çözüm odaklı düşüncelerle ilerlemeye çalışıyor. Fakat, çözüm değil, sadece düşünce "yapışıyor". Zihinsel bir fren oluyor. “Statik düşünce” anı işte bu!
Statik Düşünceye Karşı Savaş: Çözüm Buldum, Kapanış!
Sonunda, statik düşünceyi aşmak mümkün mü? Evet, tabii ki! Ama bunun yolu biraz yaratıcılıktan ve birkaç gülüşten geçiyor. Öncelikle, karşınızdaki kişinin statik düşüncesini fark etmek, çözüm arayışında “bir adım geri atmak” ve sonra çözüm önerisini gülümseyerek sunmaktır. Beyin, gülümseme ile gevşer ve fikirler daha hızlı akmaya başlar!
Bir diğer yöntem ise, küçük bir kahkaha, takılmalar ve birbirinize absürd çözümler önermek. “Haydi, gel bir çözüm önerisi olarak herkesin dondurma yemesini sağlayalım!” diye bir fikir ortaya atıldığında, belki bu fikir biraz saçma olabilir ama, akış başlar! O kadar saçma çözümler genellikle yeni ve yaratıcı düşüncelerin kapısını açar.
Siz Statik Düşünceyi Aştığınızda Neler Oldu?
Statik düşünceyi aşmak, o kadar da zor değil! Ama bazen beynimizin donma anlarında eğlenceli çözüm önerileri de geliştirebiliyoruz, değil mi? Gerçekten, bunun üzerine bir çözüm öneriniz veya gülümsemenizi açığa çıkaracak bir hikayeniz varsa, lütfen hemen yazın! Kadın ve erkek arasındaki o “duygusal çözüm” ve “pratik çözüm” mücadelesini nasıl çözdünüz? Ya da hiç donmuş bir düşünceyle sabah uyandığınızda, kahvaltı yaparken aklınıza “Vay be, çözüme giden yol ne kadar basitti!” dediniz mi?
Hadi forumdaşlar, herkesin statik düşüncelerine biraz eğlence katmaya ne dersiniz? Yorumlarınızı bekliyorum, bakalım çözüm odaklı mı, ilişki odaklı mı, yoksa sadece kahkahalarla mı ilerleyeceğiz?